arif özseven
PSİKOTERAPİLERDE GELECEK ZAMAN NOKSANLIĞI
Psikoterapilerde, bugüne bakılarak, geçmişteki başlangıç yaratan etmenlere inip, bu yaratan etmenleri ele alıp, danışanın yeniden konuları irdelemesi ve kendince çıkarımlar ve davranışlar belirleyip, nihayet sorun olan konu kendisini rahatsız etmeyene kadar yeniden irdelemeler ve uygulamalarını gerçekleştirmesi sağlanır.
Burada psikoterapist, komutlar vermeden, danışana ne yapacağını söylemeden aynı zamanda kendini de analiz etmektedir.
Aynı nehirde yüzen bireyler olarak, bu kültür nehrinde ortak belirleyiş ve inanışlar dışı bir danışılanı yargılamadan, reddetmeden anlaması ve analiz etmesi önemlidir.
Aynı zamanda tecrübesi ve bilgisi oranda da yanlış yönlere danışanın gitmemesi için gerekli olduğu durumlarda sorularıyla yönlendirme yapabilmektedir. Adeta denizde gemiye kaptanlık yapan biri gibidir danışılan.
Ancak atlanılan bir konu görmekteyim:
Danışanın geleceğe yönelik hayalleri, umutları, beklentileri de vardır. Beynin ritmisisitesi vardır ama zamanı yoktur. Dolayısıyla danışanın dünü olduğu kadar gelecegide bugününü etkilemesi beklenilmesi gereken bir durumdur.
Tabii rüyalarda, zamanı olmayan bir etmen olarak, bir beynin sentez ürünüdür. Rüyalarıda bilmek, eldeki değerlendirilecek malzemelerin artması nedeniyle değerlidir, önemlidir.
Psikoterapimde bu konuyu da entegre edeceğim.
Saygılar.